Hemodiyaliz ve periton diyalizi arasındaki temel fark kullanılan diyaliz zarında görülür. Hemodiyalizde yapay bir zar, periton diyalizde ise doğal yarı geçirgen bir zar kullanılır.
Böbrekler yeterince çalışamadığında, kanın toksin ve sıvı dengesinin bozulduğu durumlarda diyaliz tedavisi uygulanır. Böbrek nakli yapılamadığı sürece diyaliz hayat kurtarıcı bir yöntemdir.
Diyaliz sırasında idrara çıkma olasılığı düşer; bu nedenle sıvı alımı kısıtlanır. İşlemden 1-2 saat önce hafif besinler tüketmek tansiyon ve kan şekeri dengesini korumaya yardımcı olur.
Diyaliz sonrasında tuz, su ve mineral tüketimi sınırlandırılmalı, bazı durumlarda D vitamini desteği verilir. Potasyum ve fosfor alımı da düzenli takip edilmelidir.
Tedavi sırasında baş dönmesi ve kas krampları görülebilir. Sonrasında düşük tansiyon, kas ağrısı, pıhtı oluşumu, kilo artışı, enfeksiyon ve kaşıntı gibi yan etkiler gözlemlenebilir.
Böbrekler yeterli çalışmadığında ve böbrek yetmezliği geliştiğinde diyaliz uygulanır.
Diyaliz sadece filtreleme işlevini yerine getirir; böbreği onaramaz. Kalıcı çözüm için böbrek nakli gerekebilir.
Diyaliz hastaları hafif beslenmeli, sıvı tüketimini sınırlamalı ve tuz, potasyum-fosfor alımını kontrol etmelidir.